Je was op zoek naar: yargılanmak (Turks - Duits)

bugünkü olaylardan ötürü ayaklanma suçundan yargılanmak tehlikesindeyiz. hiçbir gerekçesi olmayan bu kargaşanın hesabını veremeyeceğiz.››
denn wir stehen in der gefahr, daß wir um diese heutige empörung verklagt möchten werden, da doch keine sache vorhanden ist, womit wir uns solches aufruhrs entschuldigen könnten.

ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere dirilecekler.››
und werden hervorgehen, die da gutes getan haben, zur auferstehung des lebens, die aber Übles getan haben, zur auferstehung des gerichts.

yahudilerin gönlünü kazanmak isteyen festus, pavlusa şöyle karşılık verdi: ‹‹yeruşalime gidip orada benim önümde bu konularda yargılanmak ister misin?››
festus aber wollte den juden eine gunst erzeigen und antwortete paulus und sprach: willst du hinauf gen jerusalem und daselbst über dieses dich vor mir richten lassen?

bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.
und wie den menschen gesetzt ist, einmal zu sterben, darnach aber das gericht:

mahkemede sadece atnaf'ın geleceği değil, aynı zamanda baskıcı hükümetin ifade özgürlüğü suçlamalarına karşı yer alacak olan her gencin geleceği yargılanmakta.
nicht nur atnafs zukunft wird verhandelt, sondern die aller junger menschen, die es wagen, eine repressive regierung wegen ihrer haltung gegenüber der meinungsfreiheit zu kritisieren. wir haben ein eigenes dossier, in dem weitere informationen und deutschsprachige berichte zu den zone9-bloggern zu finden sind.