Je was op zoek naar: bağlandığı (Turks - Engels)

bağlandığı zaman:
online since:

diğer parçaların üzerine bağlandığı bir çerçevedir.
it's the framework onto which the other parts are bolted.

o, bütün bunların çocuklarımıza bağlandığı nokta.
it's the point about how this connects to our kids.

Şimdi eğer birinin oyuna bağlandığı sırada kafasından neler geçtiğine bakarsak, birbirinden oldukça farklı iki sürecin işlediğini görürüz.
now if we look at what's going on in someone's head when they are being engaged, two quite different processes are occurring.

firma, yaklaşık 208 bin hırvat cep telefonlarından İnternet'e bağlandığı için iç pazarın aslan payını kapmayı umut ediyor.
the firm hopes to gain a larger share of the domestic market, as some 208,000 croatians access the internet through their mobile phones.

mdri, çocukların yataklarına bağlandığı, yeterli tıbbi bakımdan yoksun kaldıkları, tuvaletlerini yataklarına yapmaya zorlandıkları ve kışın ısıtmadan yoksun bırakıldıklarını öne sürdü.
children are being restrained in their beds, denied adequate medical care, forced to use their beds as toilets and go without heat during winter, mdri said.

bir ipod/iphone cihazı bu üniteye her bağlandığında ipod/iphone şarj olur.
ipod/iphone recharging occurs whenever an ipod/iphone is connected to this unit.