Je was op zoek naar: başbaşa çılgınlık sen ve ben (Turks - Engels)

sen ve ben erkeğiz.
you and i are men.

bu sadece sen ve ben.
it's just you and me.

ve ben...
and i ....

sadece sen ve ben olacak.
it'll just be you and me.

sen ve ben aynı fikre sahibiz.
you and i have the same idea.

sen ve ben iyi bir takım oluruz.
you and i make a good team.

kızım ve ben
la ciociara

ve ben terliyordum.
and i sweated.

bu kızım ve ben
that's my daughter and me.

eğer bu yüzden sadece sen ve ben görebilirsiniz onun
why you have this only you and me can see his

sen ve ailen nasıl
how are you and your family

cynthia ve ben oradaydık.
cynthia and i were there.

sanırım muhtemelen sen ve ben birlikte daha iyi geçinebilmeliyiz.
i think that you and i should probably be able to get along better.

sanırım sen ve tom geçinmediniz.
i take it you and tom didn't get along.

ve ben zambiya'da doğdum.
and i was born in zambia.

niçin sen ve tom onu yapmıyorsunuz?
why don't you and tom do it?

sen ve rabb'in gidin savaşın.
go ahead, you and your lord, and fight!

sen ve rabbin git, ikiniz savaşın.
go ahead, you and your lord, and fight!

dün sen ve tom'un öpüştüğünü gördüm.
i saw you and tom kissing.

bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun.
neither you nor your people knew about them before this.