Je was op zoek naar: barınacağı (Turks - Engels)

azgınların barınacağı yerdir (cehennem).
a dwelling place for the taghun (those who transgress the boundry limits set by allah like polytheists, disbelievers in the oneness of allah, hyprocrites, sinners, criminals, etc.),

ateştir yurtları onların ve zalimlerin barınacağı yer, ne de kötüdür.
and their refuge will be the fire, and wretched is the residence of the wrongdoers.

ama biz tanrının vaadi uyarınca doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü bekliyoruz.
nevertheless we, according to his promise, look for new heavens and a new earth, wherein dwelleth righteousness.

kapasitelerin düşük olması yüzünden, sığınmacıların barınacağı otellerin parasını devletin ödemesi gerekiyor.
because of the low capacities, the government needs to pay hotels to house the asylum seekers.

allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da.
and whoever emigrates for the cause of allah will find on the earth many [alternative] locations and abundance.