Je was op zoek naar: barizdir (Turks - Engels)

"bunun bazı sonuçlarının olacağı barizdir.
"it is obvious that there can be consequences.

Çünkü barizdir ki, gerçaktivistlerin de duyguları var.
because as is obvious, factivists have feelings too.

umarım ki bu barizdir. ben bir hippi değilim.
i hope this is obvious, but i'm not a hippie.

yineleyici oyun oynama tarzı ve sınırlı sosyal beceriler oldukça barizdir.
repetitive play skills and limited social skills are generally evident as well.

gruevski, "polis memurlarının, içişleri kanununa göre meşru hakları olan şeyi almak istedikleri barizdir.
"it is obvious that the police officers want to receive that which, according to the law on internal affairs, is their legitimate right.

bu bellek kartı standart bellek kartlarından bariz bir şekilde ayrılmaktadır.
this small card deviates considerably from the standard memory cards.