Je was op zoek naar: benim içinde öyle (Turks - Engels)

benim için
yes, i come on monday

benim için zevk
interaktif

o benim için.
it's for me.

konuşmaları benim için.
the way they speak.

benim icin olurmusun
will you be mine

benim için bir zevkti.
it was my pleasure.

o, benim için haberdir.
it's news to me.

sende öylesin benim icin
and so are you for me.

arkadaşlığın benim için değerli.
your friendship is most precious to me.

benim için lütfen yarın gel
please come back tomorrow for me

benim için hayatını riske atma.
don't risk your life for me.

benim icin nefes alsin yeter
are you female

afrika benim için gerçekten büyüleyiciydi.
africa was truly fascinating for me.

benim için kahve yapar mısın?
will you make coffee for me?

senden öte mutluluk yok benim için.››
o my soul, thou hast said unto the lord, thou art my lord: my goodness extendeth not to thee;

"lütfen, benim için söyle." dedi.
she said, "please, sing for me."

&sadece benim için ([username])
only for &me ([username])

sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
i did so for the sake of my health.

bence haritanın bir bölümü de zaman. bazıları için uzun zaman 100 yıldır. bazıları için üç saniye, ki benim için öyle.
i'd say one of the parts of the map is like time. some people's idea of a long time is 100 years. somebody else's is three seconds, which is what i have.

o beni içten selamladı.
she bowed deeply to me.