Je was op zoek naar: bozulmuş (Turks - Engels)

kutu bozulmuş.
the box is rotten.

bozulmuş bellek
corrupted memory

bu muz bozulmuş.
this banana went bad.

bozulmuş url% 1
malformed url %1

bit eşlem bozulmuş
bitmap is corrupted

bozulmuş veri alınıyor.
receiving corrupt data.

bozulmuş meta nesneleri:
broken down metaobjects:

bozulmuş paket alındı.
malformed stream packet received.

ev bozulmuş kare bir blok gibi.
the house is sort of a distortion of a square block.

dizin yolu adresi bozulmuş!
the directory path url is malformed!

pedal yayı eskimiş veya bozulmuş
pedal spring worn or damaged

$(arg1) ile ilişkilendirilen veri bozulmuş.
the data associated with the partnership $(arg1) is corrupted.

bana, saatim bozulmuş gibi geldi.
it occurred to me that my watch might be broken.

ben sözleşmeyi bozulmuş olarak görüyorum.
i regard the contract as having been broken.

bozulmuş adres. bu dosya açılamadı.
malformed url. unable to open this file.

sanki bir şeyler bozulmuş gibi hissettim.
i felt just something's broken.

boğuk bir İngilizcedir. bozulmuş bir japoncadır.
it's muffled english. it's degraded japanese.

tom biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı.
tom ate some spoiled food and became sick.

bu durumlarda, anjiogenezin dengesi bozulmuş oluyor.
and in these situations, angiogenesis is out of balance.

tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü.
tom died because he had eaten some contaminated beef.