Je was op zoek naar: bu durumda olan (Turks - Engels)

bu durumda denetle
check if

bu durumda yanılıyorsunuz.
you're wrong in this case.

yasa bu durumda uygulanmaz.
the law doesn't apply to this case.

bu durumda ne buyuruyorsunuz?"
now what do ye advise?

bu durumda cihazı çalıştırmayın.
in this case, do not operate the device.

bu durumda, fikrimi değiştireceğim.
in that case, i'll change my mind.

yani bu durumda asla çalışamam."
and so there's no way that this is going to work."

bu durumda göz siniri etkilenmektedir.
in this case, the eye nerve is affected.

bu durumda baskın olan el sağ veya sol el olabilir.
either the left or right hand can be dominant.

bu durumda parayı nereye yatırmalıyız?
so, where should we be putting the money?

bu durumda ilk dönüşüm canlıdan ölüye.
well, in this case, the first transformation is alive to dead.

bu durumda, tekrar test sonuçları kullanılır.
in this case, retest results are used.

bu durumda iskele kesinlikle boşta bırakılmamalıdır.
in this case, the scaffold should never left idle.

bu durumda, madde 27.2 hükümleri uygulanır.
in this case, the provisions of article are applied.

dnaları mükemmel durumda olan bedenleri çıkartmaya başlayacağımızı umuyoruz.
we expect to start hauling out the bodies in perfect condition with their dna.

bu durum beni endişelendiriyor.
this situation worries me.

bu dursun burada şimdi
now let's keep it now.

açıkçası bu durumu anlayabiliyorum.
and to be honest, i can quite understand that.

beni bu duruma getiren babamdır.
my father made me what i am.

bu durumu tom'la tartıştım.
i've discussed this situation with tom.