Je was op zoek naar: bulandırıcı (Turks - Engels)

mide bulandırıcı baş ağrısı
nauseating headache

ben mide bulandırıcı alıyorum.
i'm getting nauseous.

bunlar gerçekten mide bulandırıcı, gerçekten öyleler.
well they're heinous, they really are.

tanrı bilir kaç tane kedisi halılarına işemek zorunda olan sahanlığı mide bulandırıcı kokular salan.
her cats, god knows how many, who must piss on her rugs -- her landing's a sickening reek.

bu bir kumpas çizimi, bütün ögeler rasgele eğriliyor, fakat bu ''kötü ve mide bulandırıcı'' hissettiyor. yazar jamie zawinski.
this draws a compass, with all elements spinning about randomly, for that "lost and nauseous" feeling. written by jamie zawinski; 1999.

tüm bu betimlemeler bir sürü yaygara yarattı. ve ben mide bulandırıcı bir sanatçı olarak olarak gösterildim. basın bunun hakkında yazıyordu, bilirsiniz, tüm sayfalar bunun ne kadar kötü olduğu hakkındaydı,
all this imagery was creating a lot of fuss and i was cited as a disgusting artist. the press were writing about this, giving full pages about how terrible this was.

bir zaman nasıl mide bulandırıcıydı-- gazeteciler çalışmalarımın harika olduğunu söyleyerek benden bir hikaye ya da fotoğraf alabilmek için yalan söyleyebilirlerdi ve bir dakika sonra benim hakkkımda korkunç manşetler çıkıyordu.
how one moment -- it was disgusting -- journalists would lie to me to get a story or a photograph of me, saying my work was wonderful, and the next minute there were terrible headlines about me.