Je was op zoek naar: buna değdi (Turks - Engels)

asıl soru şu: buna değdi mi?
the question is, was it worth it?

tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.
i had to wait for a long time for tom's answer, but it was worth it.

"Şu an rahatsiz hissediyorum ve büyük ihtimalle 100.000 kilo aldım, ama buna değdi."
"i feel rough now, and i probably gained 100,000 pounds, but it was worth it."

deki: ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.
(muhammad), say, "i do not ask you for any payment for my preaching to you except (your) love of (my near) relatives."

60'larında ve 70'lerin deki hepmizin buna benzer iç karartıcı hikayeleri var.
all of us in our 60s and 70s have comparable depressing stories.

her hafta yayımlanan bir bülten gazetesinde yazıyorum, oradaki köşemde de buna değindim ve okuyucalardan o kadar çok mesaj geldi ki ben tasarımın yani halka açık tasarımın insanlar için çok şey ifade ettiğini ve bir çeşit zemin ve kişiler arası diyaloğu sağladığını fark ettim
and i write a newsletter that goes out every week, and i wrote an article about this, and it got such enormous response that i realized that design, that common design, that's in the public area means a lot to people, and establishes kind of a groundwork and a dialog.

bilinen vaktin gününe dek.
until the day of the time appointed.