Je was op zoek naar: ca ne m (Turks - Engels)

ca: ne kadar büyük?
ca: how big?

wk: ah hayır. ben sadece -- ca: ne oldu peki?
wk: ah, no. i just -- ca: what happened?

canı ne isterse onu yapar.
but he is in one mind, and who can turn him? and what his soul desireth, even that he doeth.

canın ne yemek istiyor?
what do you feel like eating?

parayla canı ne isterse yapabilir.
he can do whatever he likes with the money.

"haydi canım! ne polisi?
"come on, man! what policemen?

wk: hmm -- ca: ne -- yani -- bir tane daha yapmak istiyor musun?
wk: um -- ca: what do you -- i mean -- do you want to build another one?

ca: ne zaman gerçekleşir? ne zaman bize gelir, sadece lab veya sahnede değil?
ca: when real? when for us, not just in a lab and on a stage?

biz, dünya yaşayışında da size dostuz, ahirette de ve burada, canınız ne isterse var ve burada dilediğiniz her şey sizin.
"we are your companions in this life and in the hereafter. therein you shall have all that your souls desire, and therein you shall have all that you ask for

"haşim taçi kosova'yı kendi çiftliği haline getirdi, canı ne isterse onu yapıyor, alıyor, satıyor, anayasal adını değiştiriyor."
"hashim thaci has made kosovo his own house, he does whatever he wants with it, sells and buys it, changes its constitutional name," she said.