Je was op zoek naar: dedem (Turks - Engels)

dedem nerede?
where's my grandfather?

tom benim dedem.
tom is my grandfather.

dedem bana almış!
grandpa bought it for me!

dedem her gün ilaç alır.
my grandfather takes medicine every day.

dedem duymakta biraz zorluk çekiyor.
my grandfather is a bit hard of hearing.

İki dedem de girişimciydi. babam girişimciydi.
both my grandfathers were entrepreneurs. my dad was an entrepreneur.

dedem 2. dünya savaşı sırasında öldürüldü.
my grandfather was killed in world war ii.

dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü.
my grandfather succumbed to a terminal cancer this year.

bu dedem ve onun babasının 100 yıl once çekilmiş fotoğrafı.
this is a photograph taken about 100 years ago of my grandfather and great-grandfather.

derken, 2008 yılının Şubat ayında dedem vefat etti.
then in february of 2008, my grandfather passed away.

dedem korkut’un duasinda tÜrk devlet algisi Üzerİne bİr İnceleme
a study on turkish state perception in dedem korkut 's prayer

dedem hayatının büyük bir kısmını zambiya'da geçirdi ve oraya gömüldü.
my grandfather lived most of his life and is buried in zambia.

Çocuğum değil, onun çocuğunun çocuğu, benim dedem, atam nasıl yaşamış diye merak edecek...
not my kid, my kid's kid, he will be curious about how his grandfather, his ancestors lived...

babam ve dedem, her zaman tıp veya alternatif tıpta bana uygun yeni tedaviler arıyorlardı. ph için. ama altı ay sonra artık ufak bir yokuşu bile çıkamıyordum, tek bir kat bile merdiven çıkamaz oldum.
my father and my grandfather were always looking for the newest thing in alternative or traditional therapies for ph, but after six months, i couldn't walk up a small hill. i couldn't climb a flight of stairs.

dedeni sulaneni
sikkim