Je was op zoek naar: elbette! (Turks - Engels)

elbette
come to dubai

elbette.
of course.

evet, elbette.
yes, sure.

elbette başarırlar.
of course they would.

firavun: “elbette!
he said, ‘of course!

evet! elbette kadirdir.
it is surely possible, why not?

elbette eşit olamazlar.
no, they are not alike.

bunu elbette halledebiliriz."
we can surely sort this out.

elbette yakında bileceksiniz!
again, nay! you shall come to know!

elbette yaptıklarınızdan sorulacaksınız.
and you will surely be questioned about what you used to do.

elbette, ateşe terkedilecekler.
(tafsir al-qurtubi, vol. 10, page 121)

tadacağımızı elbette tadacağız."
lo! we are about to taste (the doom).

elbette, “allah'tır” diyecekler.
they will say, "(it belongs) to allah."

elbette, “allah'tır”, diyeceklerdir.
they will say, "(they belong) to allah."

elbette: “allah'ındır” diyeceklerdir.
they will quickly reply, "it belongs to god."

(olmaz elbet).
and they follow their own desires?