Je was op zoek naar: emretmek (Turks - Engels)

emretmek
enjoin

bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de o'na mahsustur.
his is the creation, and his is the command.

İyi bilesiniz ki yaratmak da, emretmek yetkisi de o’na mahsustur.
all creation and command belong to him.

bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de o'na mahsustur. alemlerin rabbi allah ne yücedir!
only he has the power to create and command; most auspicious (propitious) is allah, the lord of the creation.

güneş, ay ve bütün yıldızlar hep o’nun buyruğu ile hareket ederler. İyi bilesiniz ki yaratmak da, emretmek yetkisi de o’na mahsustur.
his is the creation and his is the command.

raporda thaci, balkanlar'daki son savaş sırasında işlenen suçların bazılarını "şahsen emretmek, bazılarını ise şahsen görmezden gelmekle" suçlanıyor.
it accused thaci of having "personally ordered -- and in some cases personally overseen" the perpetration of some of the crimes committed during the latest war in the balkans.

allah, kendisinden sakınmanızı emretmektedir ve dönüp varılacak yer de allah tapısıdır.
allah biddeth you beware (only) of himself. unto allah is the journeying.