Je was op zoek naar: esenlik (Turks - Engels)

ve esenlik peygamberlere.
and peace be on the apostles.

esenlik İbrahim'e.
'peace be upon abraham!'

doğrulukla esenlik öpüşecek.
mercy and truth are met together; righteousness and peace have kissed each other.

esenlik, hidayete uyanlaradır.
and peace will be for him who followeth right guidance.

esenlik değil, dehşet sesi.
for thus saith the lord; we have heard a voice of trembling, of fear, and not of peace.

‹‹esenlik olsun sana!›› derim.
for my brethren and companions' sakes, i will now say, peace be within thee.

esenlik nuh'a alemler içinde.
"peace and salutation to noah among the nations!"

esenlik musa'ya ve harun'a.
"peace upon moses and aaron."

ay ışıdığı sürece esenlik artsın!
in his days shall the righteous flourish; and abundance of peace so long as the moon endureth.

artık esenlik sana sağ taraf ehlinden.
(for him is the salutation), "peace be unto thee", from the companions of the right hand.

‹‹kötülere esenlik yoktur›› diyor rab.
there is no peace, saith the lord, unto the wicked.

‹‹kötülere esenlik yoktur›› diyor tanrım.
there is no peace, saith my god, to the wicked.

birbirlerine esenlik dilemeleri, "selam!" şeklindedir.
their greeting therein will be ‘peace!’

İbrâhim: “selâmet, esenlik içinde kal, dedi.
[abraham] said, "peace will be upon you.

esenlikle girin oraya!
"enter it in peace.