Je was op zoek naar: göstereceğim (Turks - Engels)

sana göstereceğim.
i'll show you.

bunu size göstereceğim.
i will show it to you.

ayetlerimi size göstereceğim.
i shall certainly show you my signs.

tom'a yolu göstereceğim.
i'll show tom the way.

ben sana odamı göstereceğim.
i'll show you my room.

cevap: evet. size göstereceğim.
well, the answer's yes, and i'm going to show you how.

ne demek istediğimi göstereceğim.
i'll show you what i mean.

pekala, 2050 yılını göstereceğim.
well, i'm going to project into 2050.

sapıklar yurdunu göstereceğim size."
i shall show thee the abode of evil-livers.

burada bazı aile resimlerini göstereceğim.
and here is some family pictures.

yolunu düzeltene kurtarışımı göstereceğim.››
whoso offereth praise glorifieth me: and to him that ordereth his conversation aright will i shew the salvation of god.

gözküreleriniz eriyene kadar bunu göstereceğim.
i'll play this until your eyeballs completely dissolve.

bu, göstereceğim ikinci sıradışı fotoğraf.
this is the second extraordinary photograph i'm going to show you.

görkemimi senin aracılığınla göstereceğim›› dedi.
and said unto me, thou art my servant, o israel, in whom i will be glorified.

size indeksimizin bazı tekil parçalarını göstereceğim.
i'm going to show you some of the separate bits of our index.

uluslara çıplaklığını, halklara ayıp yerlerini göstereceğim.
behold, i am against thee, saith the lord of hosts; and i will discover thy skirts upon thy face, and i will shew the nations thy nakedness, and the kingdoms thy shame.

size ayetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin.
soon i will show you my signs. so do not ask me to hasten.

daha neyini gösterecek ki.
what else would he show more?