Je was op zoek naar: gel ve beni ye (Turks - Engels)

gel ve beni gör.
come and see me.

beni ye!
eat me!

derhal gel ve beni gör.
come and see me right now.

lütfen gel ve beni tekrar gör.
please come and see me again.

ve beni çok seviyordu.
and he really adored me.

senin için uygun olduğunda gel ve beni gör.
come and see me when it is convenient for you.

sakin ol ve beni dinle.
be quiet and listen to me.

arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
he accelerated his car and overtook me.

allah'ı dinleyin ve beni izleyin.
so fear allah and obey me.

niçin yarın gelmiyorsun ve beni görmüyorsun?
why not come and see me tomorrow?

"rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırladığını..."
"for that my lord has granted me forgiveness and has enrolled me among those held in honour!"

rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını!"
for what my lord forgave me and made me one of the honoured ones!’

"allah'ı dinleyin ve beni izleyin."
"so fear allah, keep your duty to him, and obey me.

ve benim kutum.
and then it's my box.

ken satrançta beni yendi.
ken beat me at chess.

"ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme,"
and disgrace me not on the day when (all the creatures) will be resurrected;

bir müzik kaydı yöneticisi bana geldi ve beni nashville, tennessee'ye bir kayıt yapmaya çağırdı.
and a record executive walked up to me and invited me to nashville, tennessee to make a record.

ve bence biz şimdi buradayız.
and i really think that's where we are.

ve bende ''evet, ray ilginç
and i was like, "yeah, ray.

tom ve benim aramdaki sır aydınlandı.
the secret between tom and me came to light.