Je was op zoek naar: gerektireceğini (Turks - Engels)

gerektireceğini
requires the

matematik ve kompozisyon gibi yalnız başına düşünme gerektireceğini düşündüğünüz konularda bile çocukların komite üyeleri gibi davranmaları bekleniyor.
even in subjects like math and creative writing, which you think would depend on solo flights of thought, kids are now expected to act as committee members.

tırmanışlarının planladıklarından daha fazla enerji gerektireceğini anlayınca ve yiyecek stokları da azalınca parrado ve canessa, vizintín’i kaza mahalline geri gönderdiler.
knowing that the hike would take more energy than they had originally planned for, parrado and canessa sent vizintín back to the crash site, as they were rapidly running out of rations.

kostunica, bağımsız kosova ile iyi komşuluk ilişkileri kurulmasını gerektireceğini ileri sürerek, ab ile İstikrar ve ortaklık anlaşması'nın imzalanmasına karşı çıkmıştı.
kostunica opposed the signing of the stabilisation and association agreement with the eu because he said it would require establishing good neighbourly relations with independent kosovo.

ab'ye giden yolun kolay olmayacağını ve makedonya'nın bu yolda ilerlemesinin zaman, reform ve çaba gerektireceğini söyleyen barroso, tarihlerden bahsetmek için henüz çok erken olduğunu belirtti.
the way to the eu will not be easy and will take time, reform and work if macedonia wants to move further, barosso said, adding that it is still too early to speak of dates.

garanti süresi devam ediyor olsa da, ev içinde kullanım amacından farklı bir kullanım neticesinde (örneğin bir restoranda, arabada ya da gemide uzun süreli iş maksatlı kullanım durumunda) oluşacak ve tamir gerektirecek kusurların giderilmesi ücrete tabi olacaktır.
any failure due to use for other than household purposes (such as long-term use for business purposes in a restaurant or use in a car or ship) and which requires repair will be charged for even during the warranty period.