Je was op zoek naar: git de (Turks - Engels)

mary gitse de gitmese de tom gidecek.
tom will go whether mary does or not.

onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.
all that they did has been in vain (because of their hypocrisy), and they have become the losers.

sonunda aradığı yeri buldu, oraya gitmeye karar verdi ve gitti de.
and she found the place and decided to go there, went there.

her ne kadar zaman sonsuza dek gitse de, uzay bizim için sonsuz değil.
so even though time goes on forever, space is limited to us.

de ki:"murdarla temiz bir olmaz. murdarın çokluğu hoşuna gitse de.
(muhammad), say to them, "the pure and filthy are not the same even though the abundance of filth may attract you.

o zaman (o gitsin) de meclisini (adamlarını) çağırsın.
let him call on his associates for help

o kimselerdir ki, dünya hayatındaki çabaları boşa gitmiştir de onlar sanayileşmeyi/işi hâlâ güzel yaptıklarını sanırlar.
"those whose efforts have been wasted in this life while they thought that they were acquiring good by their deeds!

de ki: "murdar ile temiz -murdarın çokluğu hoşuna gitse de- bir olmaz.
(muhammad), say to them, "the pure and filthy are not the same even though the abundance of filth may attract you.

Özgürlüğünden yoksun inanmış bir kadın, müşrik bir kadından -müşrik kadın sizin hoşunuza gitse de- çok daha hayırlıdır.
a believing bondwoman is better than a woman who associates partners with god, however pleasing she may appear to you.