Je was op zoek naar: gitmek istemedim (Turks - Engels)

gitmek
go

ne olursa olsun gitmek istemedim.
i didn't want to go anyway.

onu istemedim.
i didn't ask for it.

ben bile istemedim.
i didn't even ask.

asla yardımını istemedim.
i never asked for your help.

ben asla tavsiyeni istemedim.
i never asked your advice.

Şiddetle, ölesiye istemedim.
fiercely, violently loathed it.

tom'u aşağılamak istemedim.
i didn't want to humiliate tom.

sadece seni incitmek istemedim.
i just don't want to hurt tom.

açıkça, tom gitmek istemedi.
obviously, tom didn't want to go.

tom'un geri gelmesini istemedim.
i didn't ask tom to come back.

asla sana zarar vermek istemedim.
i never meant you harm.

Üzgünüm, duygularını incitmek istemedim.
i'm sorry, i didn't mean to hurt your feelings.

kesinlikle tom'la görülmeyi istemedim.
i certainly wouldn't want to be seen with tom.

tom oraya tek başına gitmek istemedi.
tom didn't want to go there by himself.

marika'dan bana fince öğretmesini istemedim.
i didn't ask marika to teach me finnish.

tamam. bilirsin, oraya gitmek bile istemediler.
they didn't even want to go there.

babasının ölüm şoku kolay kolay geçmedi ve onun canı hiç dışarı gitmek istemedi.
the shock of her father's death lingered on and she didn't feel like going out at all.

‹‹ne var ki, siz oraya gitmek istemediniz. tanrınız rabbin buyruğuna karşı geldiniz.
notwithstanding ye would not go up, but rebelled against the commandment of the lord your god:

Şimdi, chopin oradaki e'ye hemen gitmek istemedi, çünkü ne olurdu? biterdi, hamlet gibi.
now, chopin didn't want to reach the e there, because what will have happened? it will be over, like hamlet.