Je was op zoek naar: heyecanlanıyor (Turks - Engels)

tom heyecanlanıyor.
tom is getting excited.

o, yeni işinde heyecanlanıyor.
he's thrilled with his new job.

bunlar üç üzüm tanesi; maymun bunun için gerçekten heyecanlanıyor.
these are three grapes; the monkey's really psyched for this.

b'ye tekrar çıkıyor. heyecanlanıyor, f diyeze geliyor. e'ye geliyor.
he goes back up to b. he gets very excited. goes to f-sharp. goes to e.

bunu gören herkes heyecanlanıyor ve diyor ki "oh, bunu bunun ve bunun ve bunun için kullanabilirim"
everyone that sees this gets excited, and says, "oh, i could use it for this and this and this."

ve resim ona barok, baraka, barka, kaniş ve suzanne r. kelimelerini hatırlatıyor. Çok da heyecanlanıyor.
that reminds him of the word baroque, barrack, bark, poodle, suzanne r. -- he's off to the races.

bazen hiç kayıpsız veriyor, o zaman maymunlar gerçekten heyecanlanıyor, ama bazen aslında büyük bir kayba neden oluyor, iki tanesini alıyor ve maymunlara sadece bir tane veriyor.
sometimes he gives no loss, so the monkeys are really psyched, but sometimes he actually gives a big loss, taking away two to give the monkeys only one.

bilimi kavradıkça çok heyecanlanıyorlar.
they get a thrill of what science is all about.