Je was op zoek naar: hissettiğini (Turks - Engels)

kötü hissettiğini biliyorum.
i know you feel bad.

nasıl hissettiğini biliyorum.
i know how you feel.

bana nasıl hissettiğini söyle.
tell me how you feel.

hepimiz nasıl hissettiğini biliyoruz.
we all know how you feel.

tom'un nasıl hissettiğini anlayabiliyorum.
i can understand how tom feels.

nasıl hissettiğini tam olarak biliyorum.
i know exactly how you feel.

tom mary'nin nasıl hissettiğini anlamıyor.
tom doesn't understand how mary feels.

tom mary'nin nasıl hissettiğini anladığını söylüyor.
tom says he understands how mary feels.

kaliviotis, kendisini ümitsizliğe mahkum hissettiğini söylüyor.
kalyviotis said he feels doomed to hopelessness.

gerçekten nasıl hissettiğini niçin tom'a söylemiyorsun?
why don't you tell tom how you really feel?

masa etrafında oynatırken parmağını sallanıyormuş gibi hissettiğini söyledi.
she said that when she just ran it across the table, it felt like her finger was rocking.

sana nasıl hissettiğimi göstermek istiyorum
i want to show you how i feel about you