Je was op zoek naar: kısıtladığı (Turks - Engels)

makedon gazeteciler, hakaret ve iftira yasalarına konuşma özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle itiraz ediyorlar.
macedonian journalists object to the laws on insult and slander, saying they undermine free speech.

7'nci reform paketi, ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle gerek yurtiçi gerekse yurtdışında geniş eleştirilere hedef olan mevcut bir yasanın kapsamını da önemli derecede daraltiyor.
the 7th reform package also significantly narrows the scope of existing laws that have been widely criticised both at home and abroad for restricting freedom of expression.

ancak eleştirenler, kanunun muğlak ve geniş tanımlı bir terminoloji kullanarak ve "düşünce suçları" hükümet yetkilileri veya devlet memurlarına hakarete verilen cezaları tutarak basın özgürlüğünü hâlâ kısıtladığı görüşündeler.
critics, however, argue that it still limits press freedom by using ambiguous or broadly-defined terminology, and by keeping in place penalties for "thought crimes" and insults against government figures or public officials.

"bizim sadece en önemli hıristiyan ortodoks geleneklerine uyduğumuzun farkındayız." diyen nada, yakın tarihli komünist rejimin dini etkinlikleri kısıtladığını açıklıyor.
"we are aware that we only follow the most important christian orthodox traditions," nada says, explaining that the recent communist regime curtailed religious activities.