Je was op zoek naar: katalitik (Turks - Engels)

katalitik etkinlik
catalytic activity

bu sabit, katalitik verimliliğin bir ölçütüdür.
this constant is a measure of catalytic efficiency.

bu üretim pozitif geribeslemeyle kontrol edilen ilk sinyali yükselten katalitik bir kaskaddır.
this produces a catalytic cascade that amplifies the initial signal by controlled positive feedback.

dnmt3l, diğer dnmt3 enzimlerine homolog olan ama katalitik etkinliği olmayan bir proteindir.
dnmt3l is a protein that is homologous to the other dnmt3s but has no catalytic activity.

materyallerin mekanik, termal ve katalitik özelliklerini değiştiren oranı yükselten yüzey alanındaki artış buna bir örnektir.
one example is the increase in surface area to volume ratio altering mechanical, thermal and catalytic properties of materials.

thomas cech ile birlikte rna'nın katalitik özelliklerini keşfettiklerinden ötürü 1989 yılında nobel kimya Ödülüne layık görülmüştür.
in 1989 he shared the nobel prize in chemistry with thomas r. cech for their work on the catalytic properties of rna.

Öz-uçbirleştirici rna'ların iki ana grubu vardır, bunlar grup i katalitik intron ve grup ii katalitik intronlardır.
there are two main groups of self-splicing rnas, these are the group i catalytic intron and group ii catalytic intron.

bir enzimin kinetiğinin bu şekilde çalışılması enzimin katalitik mekanizmasını, metabolizmadaki rolünü, aktivitesinin nasıl kontrol edildiğini ve bir ilaç veya zehrin enzimi nasıl inhibe edebileceğini ortaya koyabilir.
studying an enzyme's kinetics in this way can reveal the catalytic mechanism of this enzyme, its role in metabolism, how its activity is controlled, and how a drug or an agonist might inhibit the enzyme.

1972 yılında, christian boehmer anfinsen ve stanford moore ile birlikte, ribonükleaz molekülünün kimyasal yapısı ve katalitik aktivitesi arasındaki bağı anlamamıza katkıları ve ribonükleazlar üzerine çalışmaları için nobel kimya Ödülü'nü kazanmıştır.
stein won a nobel prize in chemistry in 1972 with christian boehmer anfinsen and stanford moore, for their work on ribonuclease and for their contribution to the understanding of the connection between chemical structure and catalytic activity of the ribonuclease molecule.

oksijenin aktivasyonuna bir enerji kaynağı (sıcaklık veya ışık) ve / veya geçiş metalleri olarak katalitik bileşiklerin varlığıyla aracılık edildiği kabul edilmektedir [4]
it is well agreed that the activation of oxygen is mediated by a source of energy (temperature or light) and/or by the presence of catalytic compounds as transition metals [4]

birincisi, oksidasyon katalitik bölgeleri daha yakın olduğundan, zarlardaki lipidlerin düzenlenmesi, lipid oksidasyonunun yayılma fazını kolaylaştırır [46]. ek olarak, fosfolipidlerin trigliseridlerden daha yüksek miktarda çoklu doymamış yağ asitlerine sahip olduğu iyi bilinmektedir [2]. domuz ve sığır etinden taze et üzerinde yapılan farklı çalışmalar, nötr fraksiyondaki (trigliseridler) toplam çoklu doymamış yağ asitlerinin% 4.5-14 arasında olduğunu, bu miktarın ise% 37-47'ye kadar çıktığını göstermiştir.
first, the arrangement of lipids in membranes facilitates the propagation phase of lipid oxidation, because oxidation catalytic sites are closer [46]. additionally, it is well known that phospholipids have a higher amount of polyunsaturated fatty acids than triglycerides [2]. different studies carried out on fresh meat from pork and beef showed that total polyunsaturated fatty acids in neutral fraction (triglycerides) represent between 4.5–14% while this amount increases up to 37–47% in the