Je was op zoek naar: kaybettiğim (Turks - Engels)

bu kaybettiğim saattir.
this is the watch that i'd lost.

bu kaybettiğim aynı saattir.
this is the same watch that i have lost.

bu, dün kaybettiğim kalemdir.
this is the pen that i lost yesterday.

dün kaybettiğim kalem yeniydi.
the pen i lost yesterday was a new one.

bu, dün kaybettiğim aynı kalemdir.
this is the same pen that i lost yesterday.

dün odada kaybettiğim bir çantaydı.
it was a bag that i lost in the room yesterday.

anahtarı kaybettiğim için kapıyı kırdım.
i broke down the door because i lost the key.

bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı saat.
this is the same watch that i lost a week ago.

bu bir hafta önce kaybettiğim cüzdanın aynı.
this is the same wallet as i lost a week ago.

bu, bir hafta önce kaybettiğim aynı çanta.
this is the same purse that i lost a week ago.

kaybettiğim yıl benim jübile senem olmuştu.
my lost year was my jubilee year.

Çok uzun yıllar önce kaybettiğim onurumun geri geldiğini hissediyorum."
i feel that i have dignity that i have lost for so many years."

abd'nin savaş suçlarıyla ilgili büyükelçisi, washington'un belgrad'a olan güvenini kaybettiğini söyledi.
the us ambassador-at-large for war crimes issues says washington has lost confidence in belgrade.