Je was op zoek naar: kitapçığı (Turks - Engels)

kitapçığı okumadın mı?
didn't you read the manual?

tüm kasabanın kendi adaylarıyla ilgili daha fazla bilgilenmesi için bir seçim kitapçığı ürettiler.
they produced an election forum booklet for the entire town to learn more about their candidates.

* dijital versiyon — albüm ve dijital kitapçığı içeren 12 parçalı edisyon.
* digital version — 12-track edition containing the album and digital booklet.

bana bir de haklarımı ve çalışma koşullarımı açıklayan bir kitapçık verdiler. o kitapçığı hala saklarım.
i also got at the time a workbook which explained my rights and my working conditions, and i still have that workbook.

hikayem şöyle başlıyor: bir arkadaşımın evindeydim, kitaplığında zihinsel rahatsızlıkları içeren dsm kitapçığı vardı.
this story starts: i was at a friend's house, and she had on her shelf a copy of the dsm manual, which is the manual of mental disorders.

kitapçık
booklet