Je was op zoek naar: mızrağını (Turks - Engels)

ama saul yonatanı öldürmek amacıyla mızrağını ona fırlattı. böylece yonatan babasının davutu öldürmeye kararlı olduğunu anladı.
and saul cast a javelin at him to smite him: whereby jonathan knew that it was determined of his father to slay david.

yoavın kardeşi avişay Üçlerin önderiydi. mızrağını kaldırıp üç yüz kişiyi öldürdü. bu yüzden Üçler kadar ünlendi.
and abishai the brother of joab, he was chief of the three: for lifting up his spear against three hundred, he slew them, and had a name among the three.

yoavın kardeşi, seruya oğlu avişay Üçlerin önderiydi. mızrağını kaldırıp üç yüz kişiyi öldürdü. bu yüzden Üçler kadar ünlendi.
and abishai, the brother of joab, the son of zeruiah, was chief among three. and he lifted up his spear against three hundred, and slew them, and had the name among three.

bunların adları şöyledir: Üçlerin önderi hakmonlu yaşovam, mızrağını üç yüz kişiye karşı kaldırıp bir saldırıda hepsini öldürdü. ‹‹otuzlar››.
and this is the number of the mighty men whom david had; jashobeam, and hachmonite, the chief of the captains: he lifted up his spear against three hundred slain by him at one time.

mızrak
spear