Je was op zoek naar: oluşmadığını (Turks - Engels)

analizciler, pkk’nın tek parçadan oluşmadığını söylüyor.
the pkk itself is not a monolithic group, analysts say.

ve bu slaytta beyindeki nöronların ve snapsların oluşmadığını görebilirsiniz.
and in this slide you see the neurons and the synapses of the brain don't form.

durum çubuğunun durum alanı çalma hatalarının oluşup oluşmadığını söyler.
status area of the status bar tells you if there have been playback errors.

(e) maddi olumsuz etkiye sahip olabilecek hiçbir olayın oluşmadığını; ve
(e) nothing has occurred which might have a material adverse effect; and

(c) hiçbir temerrüt durumunun oluşmadığını veya devam etmediğini veya olası olmadığını;
(c) no default has occurred and is continuing or is imminent;

ve beyinlerine bakacak olursanız aslında beyinlerinin bu nörotransmiterlerle kaynadığını ve bunların öğrenim biçimlendirmeyi tetiklemede çok iyi olduğunu ve kısıtlayıcı kısımların daha oluşmadığını görüyorsunuz.
and if you actually look in their brains, you see that they're flooded with these neurotransmitters that are really good at inducing learning and plasticity, and the inhibitory parts haven't come on yet.

setimes: sırp hükümeti daha önce sırpların oy kullanması için gerekli koşulların oluşmadığını söylediği halde, kosova genel seçimlerine sırp iktidar partisinin temsilcileri de katıldı.
setimes: serbian ruling party representatives also took part in the kosovo general election, even though the government had previously said the conditions had not been created for the serbs to vote.

elde edilen karışımlarda kohezyon kaybının ve segregasyonun oluşmadığı görsel olarak her karışım için teyit edilmiştir (figure-3).
it has been confirmed for each mix that cohesion loss and segregation have not occurred visually in the mixtures obtained (figure-3).