Je was op zoek naar: psikolojik (Turks - Engels)

psikolojik
psychology

psikolojik.
psychological.

psikolojik roman
psychological novel

psikolojik analiz gibiydi.
and it was like being psychoanalyzed.

sosyo-psikolojik nedenler:
socio-psychological causes:

teöristlerin psikolojik profillerine uymuyormuşum.
i actually had failed the psychological profiling of a terrorist.

bunun psikolojik baskısı çok büyük.
the psychological pressure is enormous.

katlanılmaz psikolojik baskılar bizi çok etkilemektedir.
unbearable psychological pressures bear down on us.

bu kaza onu psikolojik bir şekilde travmatize etti.
this accident has psychologically traumatized him.

bunun sonucunda oluşan psikolojik etkiler de yok değil.
and so there are some psychological effects that happen with this.

psikolojik olmaktan çok vaskülerdir, ve nikotin damarlarınızı daraltır.
it’s not so much psychological, it’s vascular, and nicotine makes your arteries constrict.

diğerleri sıfır atılmasının yaratacağı psikolojik etkiyi merak ediyorlar.
others wonder about the psychological effect of those disappearing zeroes.

hastalar günlük faaliyetlere katılır ve yoğun psikolojik destek alırlar.
at the same time, care must be taken to ensure that the legitimate use of these substances is not compromised (cherny et al., 2006).

ancak yolcuların bazı psikolojik ve fiziksel kriterlere uygun olmaları gerekiyor.
the group, however, must meet certain psycho-physical criteria.

bence psikolojik olarak bizden daha huzurlu yaşadıkları için bu kadar….
i think as they live better than us in terms of psychology, there so….

psikolojik bağışıklık sistemi en iyi, tamamen tıkandığımız ve sıkıştığımız zaman çalışıyor.
the psychological immune system works best when we are totally stuck, when we are trapped.

psikolojik katılımı inceledik -- diğer insan için ne kadar empati hissetiniz?
we looked at psychological involvement -- how much empathy did you feel for the other person?

ayrıca konut kredileri de psikolojik sınır olan yüzde 1’in altına çekildi.
in addition, the housing credits have been decreased at the rate of 1 percent that is a psychological limit.

bir ölçme aracının veya bir psikolojik testin geçerliliği deney veya davranışlarla bağıntı yoluyla belirlenir.
the validity of a measurement instrument or psychological test is established through experiment or correlation with behavior.

alexandros panagoulis cuntayla iş birliği yapmayı reddettiğinden dolayı fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldı.
alexandros panagoulis refused to cooperate with the junta, and was subjected to physical and psychological torture.