Je was op zoek naar: sakınmayarak (Turks - Engels)

anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar.
those of them with whom you made a treaty, but they violate their agreement every time.

yetkili ülkenin kamu sektörünü eleştirmekten de sakınmayarak, şu anda işten çıkarmalar yerine ihtiyaç fazlası memurlar ve kamu kuruluşu çalışanları arasında transferler yaşandığını söyledi.
she was unapologetic in her hammering of the country's public sector, saying that the transfer of surplus civil servants and state-run enterprise employees is now taking place instead of redundancies.

anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.
(especially) those with whom you entered into a covenant and then they broke their covenant time after time, and who do not fear allah.