Je was op zoek naar: sen buraya gelmekistiyomusun gerçekten (Turks - Engels)

hey,sen! buraya gel
hey, you! come here.

sen buraya ait değilsin.
you don't belong here.

sen buraya varıncaya kadar hazır olacağımızdan eminim.
i'm sure that by the time you get here, we'll be ready.

ama sen buraya tekrar gelen ve yaptıklarını anlatan ilk kişisin.
but you're the first one who's ever come back and told us what you did.

sen buradasın.
you're here.

sen burada kal.
you stay here.

sen burada hazırsın.
you're done here.

ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."
"nor to suffer from thirst, nor from the sun's heat."

sen burada değilken seni özlüyorum.
i miss you when you're not here.

sen burada olduğun sürece, ben kalacağım.
as long as you're here, i'll stay.

allah aşkına, sen burada ne yapıyorsun?
whatever are you doing here?

"ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."
"nor to suffer from thirst, nor from the sun's heat."

biz tarihte çok çok önemli bir dakikada duruyoruz. ve sen burada bir sembolik yüzüş gerçekleştirecek ve dünya liderlerinin yakalarını sallamaya çalışacaksın.
we stand at a very, very important moment in this history, and you're going to make a symbolic swim here to try to shake the lapels of world leaders.

burada olduğuna inanamıyorum ve seninle burada ted'de buluşuyorum.
and i can't believe you're here and that i'm meeting you here at ted.