Je was op zoek naar: seni artık sevmiyorum (Turks - Engels)

tom'u artık sevmiyorum.
i don't like tom anymore.

onu severdim fakat artık sevmiyorum.
i used to love her, but not anymore.

seni artık rahatsız etmeyecekler.
they won't bother you anymore.

okyanusun sesini artık duyamıyordum.
i had stopped hearing the sound of the ocean.

İş konusunda karar senindir, artık sen bak, neyi emredersen (biz uygularız).
but it is up to you to command. so consider what orders you will give.’

bizim velimiz sensin. artık bizi bağışla, merhamet et, sen bağışlayanların en hayırlısısın."
so forgive us thou and have mercy on us; and thou art the best of the forgivers.

artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. senin tüccarların dünyanın büyükleriydi. bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı.
and the light of a candle shall shine no more at all in thee; and the voice of the bridegroom and of the bride shall be heard no more at all in thee: for thy merchants were the great men of the earth; for by thy sorceries were all nations deceived.

demişlerdi ki: noksan sıfatlardan seni arı biliriz, bize bildirdiğin şeylerden başka bilgimiz yok.
'exaltations to you,' they replied, 'we have no knowledge except that which you have taught us.

artık sende lir çalanların, ezgi okuyanların, kaval ve borazan çalanların sesi hiç işitilmeyecek. artık sende hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. sende artık değirmen sesi duyulmayacak.
and the voice of harpers, and musicians, and of pipers, and trumpeters, shall be heard no more at all in thee; and no craftsman, of whatsoever craft he be, shall be found any more in thee; and the sound of a millstone shall be heard no more at all in thee;

onlar, şu cevabı verdiler: biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız; buyruk ise senindir; artık ne buyuracağını sen düşün.
they replied, "we have great power and valor. you are the commander, so decide as you like".

dediler ki: "biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız. İş konusunda karar senindir, artık sen bak, neyi emredersen (biz uygularız).
they said, "we are men of strength and of great military might, but the command is yours, so see what you will command."