Je was op zoek naar: seninle konuşmak seni rahatsız etmiyor (Turks - Engels)

neden o seni rahatsız etmiyor?
why doesn't that bother you?

bu beni rahatsız etmiyor.
that doesn't bother me.

ben seninle konuşmak istemiyorum.
i don't want to talk to you.

tom, seninle konuşmak istiyorum.
tom, i want to talk to you.

müdür seninle konuşmak istiyor.
the principal wants to talk to you.

o konuda seninle konuşmak istedim.
i meant to talk to you about that.

seni rahatsız etmeyeceğim.
i won't bother you.

bunun hakkında seninle konuşmak istedim.
i wanted to speak with you about this.

bu sorun hakkında seninle konuşmak istiyorum.
i would like to talk with you about this matter.

artık seni rahatsız etmeyeceğim.
i won't be bothering you anymore.

seni rahatsız ediyor muyum?
am i annoying you?

keşke seninle konuşmak için daha fazla zamanım olsa.
i wish i had more time to talk with you.

seni rahatsız etmesine izin verme.
don't let that bother you.

bir şey seni rahatsız ettiğinde biliyorum.
i know when something's bothering you.

neden konuşmak istemediğini biliyorum ben de seninle konuşmak istemiyorum.
i know why you don't want to talk, i also don't want to talk with you.

bir dakikan varsa, ben bazı sorunlar hakkında seninle konuşmak istiyorum.
if you have a minute, i'd like to talk to you about some problems.

mato, "endişe verici rakamlar arnavut makamlarını hiç rahatsız etmiyor.
"the alarming figures do not bother the albanian authorities at all.

kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?
doesn't it irritate you to see couples making out around town?

bazen seninle konuşmak istemeyeceğini düşündüğün insanlar senin onlarla konuşmanı bekleyen insanlardır.
sometimes the people you think don't want to talk to you are the ones waiting for you to talk to them.

ali efe bu konular hakkında konuşmak seni nasıl etkiliyor?
ali efe, how does it affect you to talk about these issues?