Je was op zoek naar: sepet (Turks - Engels)

sepet
basket

sepet lifi
plaiting fibres

sepet seçimi
bin selection

2 sepet bitirici
2-bin finisher

sepet elmalarla doluydu.
the basket was full of apples.

benim sepet kitaplarla dolu.
my basket is full of books.

sepet çok ağır, ama kaldırabilirim.
the basket is so heavy, but i can lift it.

benim sepet masanın altındadır.
my basket is under the table.

masanın altında bir sepet vardır.
there is a basket under the table.

o bir sepet üzümü karıştırarak inceliyor.
she is picking over a basket of grapes.

sepet yapsak azerbaycan’ın rakibi olabilecek
we will create a category including the countries that can be the competitor against azerbaijan?

yatay ve dikey elemanlardan oluşan bir sepet.
a basket is made up of horizontal and vertical elements.

fark ettim ki sepet gibi göğsünü bana açmak istiyordu.
i realized that he was wanting to expose his wicker-basket chest to me.

egemen rab bana şunu gösterdi: baktım bir sepet olgun meyve.
thus hath the lord god shewed unto me: and behold a basket of summer fruit.

avrupa komisyonunun 9 kasım tarihli sırbistan raporu karma bir sepet gibi.
the european commission's november 9th report on serbia is a mixed bag.

sepet içinde olabilir. somun tepsisinde olabilir, fakat tepsiye koyarız.
it can be in a basket. it can be in a loaf pan, but we pan it.

dinlendirmede 516 adet hamur taşıma sepet tası vardır.her kasette6 adet sepet vardır.
there are 516 pieces of dough carrying basket cup on resting. there are 6 pieces of basket on each casette.

sepetiniz boş
confirm cart