Je was op zoek naar: ulaşılamadığı (Turks - Engels)

İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz.
in the event that the quorum may not be reached at the first meeting, then no such quorum shall be required to summon the second meeting.

simiç, görevini üzerine inşa ettiği hedefe ulaşılamadığı için, iktidar koalisyonunun kendisini zor bir durumda bulduğunu da ekledi.
the ruling coalition finds itself in a difficult position, simic added, because the goal on which it established its mandate has not been achieved.

(4) İkinci ve üçüncü fıkralarda öngörülen nisaplara ilk toplantıda ulaşılamadığı takdirde izleyen toplantılarda da aynı nisap aranır.
(4) in the event that the quorums stipulated in the second and third paragraphs may not be reached, the same quorums shall also be mandatory for the following meetings.

ne var ki, aralarında söz konusu çetenin lideri olduğu düşünülen milorad lukoviç'in de yer aldığı başlıca şüphelilere ulaşılamadığı ifade edildi.
but the main suspects, including the gang's alleged leader, milorad lukovic, remain at large.

geçmiş dönemlerde belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı, genel kurul kararlarının yerine getirilip getirilmediği, hedeflere ulaşılamamışsa veya kararlar yerine getirilmemişse gerekçelerine ilişkin bilgiler ve değerlendirmeler:
the information and benchmark relating to the fact that whether or not the objectives designated in the previous periods have been attained, the decisions of the general assembly have been fulfilled , if the objectives have not been attained or fulfilled, their justifications:

ulaşılamadığına
understand