Je was op zoek naar: yufka (Turks - Engels)

yufka
yufka

huzurumdaki mayasız ekmek sepetinden bir somun, yağlı pide ve yufka al,
and one loaf of bread, and one cake of oiled bread, and one wafer out of the basket of the unleavened bread that is before the lord:

Çünkü İbrahim, çok yumuşak huylu ve çok yufka yürekli (yanık kalbli) idi.
abraham was certainly a forbearing, compassionate, and tender-hearted person.

İbrahim, gerçekten yufka yürekli bir insandı; herkes için ah eder, içini çekerdi, yalvarıp yakarırdı.
abraham was certainly a forbearing, compassionate, and tender-hearted person.

bunların ilki fırında pişirilmiş yerel bir peynir turtasıyken, ikincisi soba üstünde pişirildikten sonra üzerilerine bal ve ceviz serpiştirilmiş ince yufka katlarından oluşuyor.
the first is a local cheese pie baked in the oven, while the second contains thin dough layers baked on a stovetop and then sprinkled with honey and walnuts.

tepsinin dibini iki adet yufkayla kaplayın, üzerine soda, ardından eritilmiş tereyağı, ardından da çırpılmış yumurta ve beyaz peynir karışımını serpin.
cover bottom with two sheets of filo pastry, sprinkle with soda water, then with melted butter and then with the egg-and-crumbled-cheese mixture.