Je was op zoek naar: zarar his var hic iliski yapma (Turks - Engels)

İçimde kötü bir his var.
i have a bad feeling.

onun bugün geleceğine dair içimde bir his var.
i have a feeling that she'll come today.

orada mutlu olacakmışım gibi bir his var içimde.
i have this feeling i’d be happy there.

tom'un yakında geleceğine dair içimde bir his var.
i've got a feeling that tom will show up soon.

ve içimde bir çoğunuzun aynı ızdırabı çektiğine dair komik bir his var.
and i have a funny feeling that quite a few of you suffer from it as well.

kosova'nın statüsü uğruna herşeyden vazgeçtikleri şeklinde bir his var.
there is a feeling they have sacrificed everything for the sake of kosovo's status.

bunun hakkında çok kötü bir hisim var.
i've got a very bad feeling about this.

sırbistan'da srebrenica hakkında karışık hisler var
mixed feelings in serbia about srebrenica

tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı.
tom had a queasy feeling in the pit of his stomach.

normal seviyeden 2.9 kat daha yukarıda sıcakkanlı hislerimiz var, vs.
they're feeling "warm" at 2.9 times the normal level, and so on.

havada bir his vardı; bizim layık olduğumuz geç kalmış özgürlük geldi, ve onun için mücadele edeceğiz.
there was something in the air, freedom a long time overdue, and we're going to fight for it.

ana babanın ve yakınların bıraktıklarından, erkeklere hisse vardır. ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da hisse vardır.
for men is a share from what the parents and near relatives leave behind, and for women is a share from what the parents and near relatives leave behind, whether the wealth (inheritance) is small or large; the share is a fixed one.