Je was op zoek naar: cezalandırmak (Turks - Esperanto)

cezalandırmak için topladı.
sed ili ne scias la pensojn de la eternulo, ili ne komprenas lian intencon, ke li kolektis ilin kiel garbojn en la drasxejon.

traaglar bizi katledecekler... bilgilerini çaldığımız içim bizi cezalandırmak istiyorlar.
la draagoj buĉos nin... pune pro la ŝtelo de ilia sciaro.

İntihar edenler, büyük işkence içinde olabilir. kendilerini cezalandırmak zorunda kalırlar.
sinmortigintoj torturas sin, senĉese punante sin mem.

egemen rab bana şunu gösterdi: baktım, egemen rab halkını cezalandırmak için ateşi çağırdı. ateş enginleri yakıp tüketti, karayı yakıp tüketmeye başladı.
tian vizion donis al mi la sinjoro, la eternulo:jen la sinjoro, la eternulo, proklamis jugxon per fajro, ke gxi ekstermu la grandan abismon kaj ekstermu la kampojn.

kurul üyeleri onları bir daha tehdit ettikten sonra serbest bıraktılar; onları cezalandırmak için hiçbir gerekçe bulamamışlardı. Çünkü bütün halk, olup bitenler için tanrıyı yüceltiyordu.
kaj ili, denove minacinte, liberigis ilin, trovinte nenion, pro kio ili povus ilin puni, pro la popolo; cxar cxiuj gloris dion pro la faritajxo.

İsrailin tanrısı, her Şeye egemen rab diyor ki, ‹‹İşte no kentinin ilahı amonu, firavunu, mısırla ilahlarını, krallarını ve firavuna güvenenleri cezalandırmak üzereyim.
la eternulo cebaot, dio de izrael, diras:jen mi punvizitos amonon en no, kaj faraonon, kaj egiptujon kaj gxiajn diojn kaj gxiajn regxojn, faraonon mem, kaj tiujn, kiuj fidas lin.

bütün bunlardan sonra sizi cezalandırmaktan çekineceğimi mi sanıyorsunuz?
inter la glatajxoj de la valo estas via parto; ili, ili estas via loto; al ili vi versxis versxoferojn, alportis farunoferojn; cxu mi povas esti kontenta pri tio?