Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
"yoksulu doyurmaya özendirmiyordu."
et n'incitait pas à nourrir le pauvre.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Waarschuwing: Bevat onzichtbare HTML-opmaak
yoksulları doyurmaya da yanaşmaz.
et qui n'encourage point à nourrir le pauvre.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz.
qui ne vous incitez pas mutuellement à nourrir le pauvre,
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
yoksulu doyurmaya teşvik etmez;
et qui n'encourage point à nourrir le pauvre.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
ev halkını, hizmetçilerini de doyurmaya yeter.
le lait des chèvres suffit à ta nourriture, à celle de ta maison, et à l`entretien de tes servantes.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz.
qui ne vous incitez pas mutuellement à nourrir le pauvre,
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
ve doyurmaz da, önayak olmaz da doyurmaya yoksulu.
et qui n'encourage point à nourrir le pauvre.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur.
c'est bien lui qui repousse l'orphelin,
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
delikanlı, domuzların yediği keçiboynuzlarıyla karnını doyurmaya can atıyordu. ama hiç kimse ona bir şey vermedi.
il aurait bien voulu se rassasier des carouges que mangeaient les pourceaux, mais personne ne lui en donnait.
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
her tarafı yara içinde olan lazar adında yoksul bir adam bu zenginin kapısının önüne bırakılırdı; zenginin sofrasından düşen kırıntılarla karnını doyurmaya can atardı. bir yandan da köpekler gelip onun yaralarını yalardı.
un pauvre, nommé lazare, était couché à sa porte, couvert d`ulcères,
Laatste Update: 2012-05-05
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit:
ben onlardan rızık istemiyorum. beni doyurmalarını da istemiyorum.
je ne cherche pas d'eux une subsistance; et je ne veux pas qu'ils me nourrissent.
Laatste Update: 2014-07-03
Gebruiksfrequentie: 1
Kwaliteit: