Je was op zoek naar: iyileştiren (Turks - Frans)

bütün hastalıklarını iyileştiren,
c`est lui qui pardonne toutes tes iniquités, qui guérit toutes tes maladies;

“bunu iyileştiren, kurtaran yok mu?” der.
et qu'on dit: «qui est exorciseur?»

mevcut raporlama sistemlerini; kaynağa mümkün olduğunca yakın biçimde yönetilen verilere çevrimiçi erişim sağlayan ve bilgilerin kalitesini ve güncelliğini iyileştiren bir dağıtık sistemler ağına doğru modernize etmek.
moderniser les systèmes actuels d'établissement de rapports en un réseau de systèmes décentralisés proposant un accès en ligne aux données gérées aussi proche de la source que possible et améliorant la qualité et l'opportunité des informations.

değerlendirme sonuçlarının yetersiz olması halinde, ilgili kurum mevcut programları devam ettirebilir, ancak performansını iyileştirene kadar yeni programlar başlatamaz.
si les résultats ne sont pas satisfaisants, l’établissement concerné peut continuer à offrir les programmes existants, mais il ne peut pas en introduire de nouveaux jusqu’à ce qu’il améliore ses performances.