Je was op zoek naar: sakındırır (Turks - Frans)

allah, sizi kendisi'nden sakındırır.
allah vous met en garde à l'égard de lui-même.

allah sizi, kendisine isyan etmekten sakındırır.
allah vous met en garde à l'égard de lui-même.

İyiliği öğütler, kötülükten sakındırır ve allah'a inanırsınız.
vous ordonnez le convenable, interdisez le blâmable et croyez à allah.

allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği öğütler kötülükten sakındırır ve iyi işlere koşuşurlar.
ils croient en allah et au jour dernier, ordonnent le convenable, interdisent le blâmable et concourent aux bonnes œuvres.

bunlar, allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar.
ils croient en allah et au jour dernier, ordonnent le convenable, interdisent le blâmable et concourent aux bonnes œuvres.

allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır.
allah vous défend seulement de prendre pour alliés ceux qui vous ont combattus pour la religion, chassés de vos demeures et ont aidé à votre expulsion.

Şüphesiz allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır.
certes, allah commande l'équité, la bienfaisance et l'assistance aux proches. et il interdit la turpitude, l'acte répréhensible et la rébellion.

allah sizi kendisin(in emirlerine karşı gelmek)den sakındırır. (sakın hükümlerine aykırı davranarak, düşmanlarını dost tutarak o'nun gazabına uğramayın.
allah vous met en garde à l'égard de lui-même.