Je was op zoek naar: türlü (Turks - Frans)

her türlü kargo
articles de maison

o her türlü yaratmayı bilendir."
il se connaît parfaitement à toute création.

devlet içinde türlü çeteler var
il y a beaucoup de gangs dans l'etat

her türlü hareketinizde dürüst davranın.
et faites le bien.

arzu ettikleri her türlü meyveyi bulurlar.
de même que des fruits selon leurs désirs.

bir de onları, her türlü kötülüklerden koru.
et préserve-les [du châtiment] des mauvaises actions.

(her türlü) işi kim idare ediyor?
ils diront: «allah».

oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek o yaratmıştır.
alors qu'il vous a créés par phases successives?

hayır! onlar bir türlü anlayıp inanmazlar.
mais ils n'ont plutôt aucune conviction.

bu adamlara ne oluyor ki bir türlü lafanlamıyorlar!
mais qu'ont-ils ces gens, à ne comprendre presque aucune parole?

başka türlü davranırsam kesinlikle zalimlerden olurum."
[si je le leur disais], je serais du nombre des injustes.

(türlü türlü) meyvalar. ve onlar ağırlanırlar.
des fruits, et ils seront honorés,

ama onlar daha önceden yalanladıkları şeye bir türlü inanmadılar.
mais (les gens) étaient tels qu'ils ne pouvaient croire à ce qu'auparavant ils avaient traité de mensonge.

halbuki allah onların yakıştırdıkları her türlü ortaktan münezzehtir.
mais allah est bien au-dessus des associés qu'on lui assigne.

biz bu kuran'da halk için her türlü örneği verdik.
et assurément, nous avons déployé pour les gens, dans ce coran, toutes sortes d'exemples.

(türlü türlü) meyveler vardır. ve onlar ağırlanırlar.
des fruits, et ils seront honorés,

allah sizden her türlü kiri giderip sizi tertemiz yapmak istiyor.
allah ne veut que vous débarrasser de toute souillure, ô gens de la maison [du prophète], et veut vous purifier pleinement.

(fakat onlar) önce yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı.
mais (les gens) étaient tels qu'ils ne pouvaient croire à ce qu'auparavant ils avaient traité de mensonge.

İnsanlar, yerde yürüyenler ve davarlar da böyle türlü türlü renktedirler.
il y a pareillement des couleurs différentes, parmi les hommes, les animaux, et les bestiaux.

and olsun ki bu kuran'da insanlar için her türlü misali vermişizdir.
et dans ce coran, nous avons certes cité, pour les gens, des exemples de toutes sortes.