Je was op zoek naar: yaşadığınız (Turks - Hebreeuws)

Ülkede yaşadığınız sürece levilileri yüzüstü bırakmamaya dikkat edin.
השמר לך פן תעזב את הלוי כל ימיך על אדמתך׃

burası yaşadığınız yerdir. kde bu ülke için öntanımlı değerleri kullanacaktır.
זה המקום בו אתה גר. kde ישתמש בברירות המחדל של מדינה זו.

hiç iş yapmayacaksınız. yaşadığınız her yerde kuşaklar boyunca sürekli yasa olacak bu.
כל מלאכה לא תעשו חקת עולם לדרתיכם בכל משבתיכם׃

‹‹ ‹bunlar kuşaklar boyunca yaşadığınız her yerde sizin için kesin kural olacaktır.
והיו אלה לכם לחקת משפט לדרתיכם בכל מושבתיכם׃

ardından yeşu givonluları çağırıp, ‹‹yakınımızda yaşadığınız halde neden çok uzaktan geldiğinizi söyleyip bizi aldattınız?›› dedi,
ויקרא להם יהושע וידבר אליהם לאמר למה רמיתם אתנו לאמר רחוקים אנחנו מכם מאד ואתם בקרבנו ישבים׃

yasayı bilmeyen çocuklar da duysunlar, mülk edinmek için Şeria irmağından geçip gideceğiniz ülkede yaşadığınız sürece tanrınız rabden korkmayı öğrensinler.››
ובניהם אשר לא ידעו ישמעו ולמדו ליראה את יהוה אלהיכם כל הימים אשר אתם חיים על האדמה אשר אתם עברים את הירדן שמה לרשתה׃

‹‹ ‹İçinde yaşadığınız ülkeyi kirletmeyeceksiniz. kan dökmek ülkeyi kirletir. İçinde kan dökülen ülke ancak kan dökenin kanıyla bağışlanır.
ולא תחניפו את הארץ אשר אתם בה כי הדם הוא יחניף את הארץ ולארץ לא יכפר לדם אשר שפך בה כי אם בדם שפכו׃

tahılınızın, yeni şarabınızın, zeytinyağınızın ondalığını, sığırlarınızın, davarlarınızın ilk doğanlarını, adadıklarınızın tümünü, gönülden verdiğiniz sunuları, bağışlarınızı yaşadığınız kentlerde yememelisiniz.
לא תוכל לאכל בשעריך מעשר דגנך ותירשך ויצהרך ובכרת בקרך וצאנך וכל נדריך אשר תדר ונדבתיך ותרומת ידך׃

‹‹beş kocaya vardın. Şimdi birlikte yaşadığın adam kocan değil. doğruyu söyledin.››
כי בעלים חמשה היו לך ואשר לך עתה איננו בעלך לכן אמת הדבר אשר דברת׃