Je was op zoek naar: yargılamaya (Turks - Hebreeuws)

Çünkü o yeryüzünü yargılamaya geliyor.
אז ירננו עצי היער מלפני יהוה כי בא לשפוט את הארץ׃

onlar, ölüleri de dirileri de yargılamaya hazır olan tanrıya hesap verecekler.
אשר יתנו חשבון לפני העתיד לשפט החיים והמתים׃

sözlerimi işitip de onlara uymayanı ben yargılamam. Çünkü ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim.
והשמע את דברי ולא ישמרם אני לא אשפט אתו כי לא באתי לשפט את העולם כי אם להושיע את העולם׃

İnanlılar topluluğunun dışındakileri yargılamaya benim ne hakkım var? sizin de yargılamanız gereken kişiler topluluğun içindekiler değil mi?
כי מה לי לשפט את אשר בחוץ הלא תשפטו את אשר בבית׃

oysa başmelek mikail bile musanın cesedi konusunda İblisle çekişip tartışırken, söverek onu yargılamaya kalkışmadı. ancak, ‹‹seni rab azarlasın›› dedi.
ומיכאל שר המלאכים בהתוכחו עם השטן וירב אתו על אדות גוית משה לא מלאו לבו לחרץ משפט גדופים כי אם אמר יגער יהוה בך׃

kardeşlerim, biz öğretmenlerin daha titiz bir yargılamadan geçeceğini biliyorsunuz; bu nedenle çoğunuz öğretmen olmayın.
אחי אל יהיו רבים מכם למורים באשר ידעתם כי בזאת נכביד עלינו את הדין׃