Je was op zoek naar: canlı (Turks - Italiaans)

canlı
organismo vivente

canlı tut
mantieni-attivo

tracman canlı
trackman live

bağlantıları canlı tut
mantieni la connessione attiva

canlı- tut gönderiliyor...
trasmissione segnale mantieni-attivo...

& canlı tut: minutes
& tieni in vita: minutes

canlı video yayını
trasmissione di video dal vivo

her canlı, ölümü tadacaktır.
ogni anima gusterà la morte.

her canlı şeyi sudan oluşturduk.
poi li separammo e traemmo dall'acqua ogni essere vivente.

bağlantıyı açık tutmak için canlı tutu kullanın
usa i pacchetti mantieni-attivo per mantenere aperta la connessione

yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak.
tutto quel che è sulla terra è destinato a perire,

Çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz.
non chiamare in giudizio il tuo servo: nessun vivente davanti a te è giusto

canlı canlı gömülen kız çocuğu sorulduğu zaman:
e quando verrà chiesto alla [neonata] sepolta viva

allah yeryüzünü de canlı yaratıklar için alçaltıp döşedi.
la terra l'ha disposta per le creature:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
che nulla lasciava sul suo percorso senza ridurlo in polvere.

hiçbir canlı yoktur ki o, onu perçeminden yakalamış olmasın.
non c'è creatura che egli non tenga per il ciuffo.

o'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur.
non c'è creatura che egli non tenga per il ciuffo.

allah insanları haksızlıklarından ötürü yakalayacak olsaydı, yeryüzünde canlı bırakmazdı.
se allah [volesse] punire [tutti] gli uomini delle loro colpe, non lascerebbe alcun essere vivente sulla terra.

her canlı ölümü tadacaktır. kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir.
ogni anima gusterà la morte, ma riceverete le vostre mercedi solo nel giorno della resurrezione.

soluk alan her tür canlı çifter çifter nuhun yanına gelip gemiye bindi.
vennero dunque a noè nell'arca, a due a due, di ogni carne in cui è il soffio di vita