Je was op zoek naar: iken (Turks - Italiaans)

İhramlı iken avı öldürmeyin.
non uccidete la selvaggina, se siete in stato di consacrazione.

kendisi yüksek ufukta iken.
[si trovava] all'orizzonte più elevato,

Çevrimdışı iken mesajların ulaşılabilirliği:
disponibilità dei messaggi quando si è non in linea:

İletileri çevrimdışı iken erişilemez yap
rendi i messaggi non disponibili non in linea

kendisi en yüksek ufukta iken.
[si trovava] all'orizzonte più elevato,

böyle iken dini sana ne yalanlatır?
dopo di ciò cosa mai ti farà tacciare di menzogna il giudizio?

biz ona daha sabi iken hikmet verdik.
e gli demmo la saggezza fin da fanciullo,

ey inananlar, ihramda iken av öldürmeyin.
o voi che credete!

hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?
dove andate dunque?

eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın.
ma se siete in pericolo, [pregate] in piedi o a cavallo.

"(böyle iken) kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir."
e ci hanno irritato,

bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?
non ti ha trovato orfano e ti ha dato rifugio?

İletinin üzerine tıkladığımda, iletiyi çevrimdışı iken kullan
rendi i messaggi disponibili non in linea quando cliccati

bu böyle iken, rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?
quale dunque dei benefici del vostro signore negherete?

ay görünümünde iken yapılacak işleri göstermek için bu kutucuğu işaretleyin.
marca questa casella per mostrare le cose da fare nella vista agenda.

dizin ismi '%s' iken '%s' olarak değiştirildi
il nome della cartella %s è stato modificato in %s.

aybaşı halinde iken kadınlardan el çekin, temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın.
non accostatevi alle vostre spose durante i mestrui e non avvicinatele prima che si siano purificate.

(oysa dünyada iken) onlar bizim azabımızı çarçabuk istiyorlardı.
È il nostro castigo che vogliono affrettare?

"(böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "
e ci hanno irritato,

(böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız.
agli uni diamo, però, preminenza di frutti sugli altri.