Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
inviammo contro di loro un vento impetuoso e glaciale, in giorni nefasti, affinché gustassero ignominioso castigo già in questa vita.
biz de üzerlerine çakıl taşları fırlatan bir rüzgâr gönderdik. sadece lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık,
mandammo contro di loro una tempesta di pietre, eccezion fatta per la famiglia di lot che salvammo sul far dell'alba,
allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
chi attribuisce consimili ad allah, è come se fosse precipitato dal cielo, preda di uccelli o del vento che lo scaglia in un luogo lontano.
andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmış görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar.
se inviassimo loro un vento che ingiallisse [le coltivazioni], rimarrebbero ingrati.
ey iman edenler, allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın! hani, üstünüze ordular gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular salmıştık.
o credenti, ricordatevi dei favori che allah vi ha concesso, quando vi investirono gli armati. contro di loro mandammo un uragano e schiere che non vedeste.