Je was op zoek naar: çekmecede (Turks - Japans)

- Çekmecede.
-引き出し。

en alt çekmecede.
一番下の引き出し

- Şuradaki çekmecede.
その引き出しに

barda, üst çekmecede.
バーの一番上の引き出しだ

mermiler de alt çekmecede.
弾はタンスの引き出しに

en solun sağındaki çekmecede.
左側の右の引き出し

- İç çamaşırlarının olduğu çekmecede.
彼女の下着棚に

tabanca burada, çekmecede saklıymış.
彼は自殺しようとしていた

50,000 dolar. en üst çekmecede.
50万ドル 机の引き出しの1番上

- bunun çekmecede ne işi var be?
何でこれが引き出しにあるんだよ？

koridorun solunda, ikinci kapı. Üst çekmecede.
廊下を行って 左から２番目だ

arka tarafta sağ en üst çekmecede, acele edin.
窓際の目録カード 右の一番上の引き出し 急いで

yatak odamdaki en üst çekmecede. tamam mı?
一番上の棚 寝室のクロゼットだ 聞いたか？

bence sen koydun çünkü çekmecede tuhaf tuhaf eşyalar buluyorum sürekli.
あなたが入れたんだと思うのね だっていつも この引き出しに変な物が入っているもの

& sistem çekmecesine yerleştir
システムトレイに配置する(p)