Je was op zoek naar: altısı (Turks - Japans)

neden bu altısı?
なぜ半年も？

bilmiyorum. sabahın altısı.
わからない ああ、朝の6時よ.

- saat sabahın altısı yahu!
- わかってるよ

bu dave'in deniz altısı.
ここがデイブの潜水艦

oceanic altısı'ndan biriyim ben!
"オセアニック６"の1人だ！

yıldızların altısı dizildi ve yedinci yıldız...
７番目の星がある

o fazladan panelde tıpkı diğer altısı gibi görünüyor.
余分なパネルは他の6つと 違和感がない

bombalamadan kurtulan 12 askerden geriye sadece altısı kaldı.
爆発を免れた ソルジャー12名のうち 生き残ったのは6名

evrensel çeviricilerinden altısı, andorian ile rigellian dillerini... karıştırmaya başladı.
続けて

bu yüzden mi "oceanic altısı'ndan biriyim ben", diye bağırıyordun?
"オセアニック６の一人だ"って 叫んでたじゃないか

alice bir hemşireydi ve iki bacağı da tamamen parçalara ayrılmıştı. sol kolu dört yerinden kırılmış, ve kemiklerinin altısı da ezilmişti.
左腕は4カ所 肋骨は6本 複雑骨折

toplamda iki yüz atmış sekiz eşleşme buldu, onlardan altısı new york'ta yaşıyor lakin yalnızca birisi, virtanen eczacılıkta çalışıyor.
ny在住の6人に絞れたが 製薬会社勤務は一人だけ

‹‹levililere vereceğiniz kentlerden altısı sığınak kent olacak; öyle ki, adam öldüren biri oraya kaçabilsin. ayrıca levililere kırk iki kent daha vereceksiniz.
あなたがたがレビびとに与える町々は六つで、のがれの町とし、人を殺した者がのがれる所としなければならない。なおこのほかに四十二の町を与えなければならない。