Je was op zoek naar: verilecek (Turks - Koreaans)

verilecek cevabım yok.
답 같은 것 없어요

- haber verilecek size.
- 그리로 조언이 갈 테니까

verilecek bir karar yok.
아뇨 상담할것도 없어요

- sana bir avukat verilecek.
nbsp;

daha verilecek karar kalmadı.
더 이상 내가 내릴 결정은 없는 것 같아

biçim dosyasına verilecek parametreler
스타일시트에 전달할 인자

başkasına su verene su verilecek.
곡 식 을 내 지 아 니 하 는 자 는 백 성 에 게 저 주 를 받 을 것 이 나 파 는 자 는 그 머 리 에 복 이 임 하 리

Şu anda burada karar verilecek buna.
그런데 바로 지금, 여기에서 결정될 거야

akrabalarınıza haber verilecek ve hapse atılacaklar.
손님의 가까운 친척들에게 연락을 드린 다음 구금할 겁니다

masaüstü değiştirmesi sırasında ekranda verilecek bilgiler
데스크톱 전환 표시하기

sadece odanıza gidin ve verilecek talimatları bekleyin.
그냥.. 탈의실로 돌아가서 레지던트의 지시를 기다려

grup Üyelerine, yapabilmesi için izin verilecek eylemleri belirler.
그룹의 구성원의 권한을 지정합니다.

İşte hesap defterleri sağ ellerine verilecek olanlar bunlardır.
이들만이 우편에 있는 동료 들이라

İnsanlığın geleceği, burada, şu anda verilecek karara bağlıdır.
미래 인류의 모든 것이 바로 지금, 여기서 내리는 결정에 달려 있어

ondan sonra, 3311'deki nicholas'ın ilaçları verilecek.
그 뒤엔 3331호 니콜라스는 약물 치료를 하고

bütün bunlar dünyada yaptıkları güzel işlere mükâfat olarak verilecek.
이것들은 그들이 행한 것에 대한 보상이라

İnsanlığın sahip olacağı gelecek burada, şu anda verilecek karara bağlı.
미래 인류의 모든 것이 바로 지금, 여기서 내리는 결정에 달려 있어

onun yanında, başka bir kimse için karşılığı verilecek hiçbir nimet yoktur.
그가 베푼 은혜에 대한 보상을 그의 마음속에 갖지 아니하고

onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur.
그가 베푼 은혜에 대한 보상을 그의 마음속에 갖지 아니하고

bu vücut hapishanesinde kapana kısılmış bir şekilde, hakkımda verilecek korkunç kararı bekliyorum.
이 감옥에 갇혀 있으면서 우울한 결론에 도달했죠